Esenşehir Mh. Cengizhan Sok. No:2 Ümraniye, İstanbul Türkiye
0216 415 02 00
0216 545 28 18
Müzik Terapi
Müziğin ne olduğunu tarif etmek esasında zordur. Kimi zaman otururken, yürürken ya da bir işle meşgulken bir şeyler mırıldandığımızı(şarkı söylediğimizi) fark ederiz. Bu şarkı çok sevdiğimiz bir şarkı olabilir ya da aslında kimin söylediğini bile bilmediğimiz, hatta hiç beğenmediğimiz bir şarkı da olabilir. Yine hiç farkına varmadan, bir yerlerde çalan bir şarkıya eşlik etmeye başlarız. Hem de şarkı ile aynı tondan.
Aslında aslında herhangi bir müzik eğitimi de almamışsınızdır. Hatta kendinizi müzik alanında yetersiz görüp, ‘’Benim müziğe hiç kabiliyetim yok’’ dersiniz. Peki o zaman farkına varılmadan sandalyede otururken parmaklarımızla masaya ya da ayaklarımızla yere vurarak ritm tutmamız neyle açıklanabilir? Nedir bu farkına varmadan yaptığımız şeyler? Umuyorum diğer yazılarımda bu konuları da tartışacağız.
Evet, müzik genelde, duygu ve düşüncelerin sesler aracılığıyla ifade edilmesi şeklinde tanımlanır. Bu tanım bana, tanım yapmak zorunda oluşumuzu hissettiriyor ve yetersiz geliyor ama en sade şekilde başka türlü de tanımlayamıyorsunuz. Sadece tanımı üzerine sayfalarca yazı yazabilmek mümkün ancak sonunda bir sonuca ulaşabilir miyim, hiç sanmıyorum.
Buraya kadar kısaca açıklamakta zorlandığım kavramlardan bahsettim. Şimdi asıl üzerinde durmak istediğim konu olan ‘’çocuklar ve müzik’’ten bahsedeyim.
Sadece düşünelim. Dinlemek, sadece dinlemek. Bir çocuğun sadece bir şarkı dinlediğini düşünelim. Müziği dinlemek bu çocuğa neler kazandırabilir? Müziği dinlerken çocuklar ne yapar? Kısaca yazalım;
-Dikkatini verir.
-Uyarana yönelebilir.
-Seslerin farkına varmaya, tanımaya ve ayırt etmeye başlar.
-Önceden dinlediği bir şarkıyı geri çağırarak uzun süreli belleği kullanmaya başlar.
-Şarkının sözlerini anlamlandırarak, neden sonuç ilişkisi kurmaya başlar…
Biraz daha düşünsek yukarıda yazdıklarıma çok daha fazlasını ekleyebiliriz.
Bu arada sadece dinlemekten bahsettim. Çocuğun kendisini aktif olarak bu sürece dahil ettiğimizde yukarıda kısaca bahsettiklerimize ek olarak neler yapabilir, neler kazanabilir?
-Vücudunu kullanmaya başladığında ‘bedeninin farkındalığı’
-Çeşitli müzik aletlerinin kullanılmaya başlamasıyla, büyük-küçük kas becerilerinin gelişimi
-El-göz koordinasyonu
-Nesneleri tanıma, isimlendirme
-Çeşitli kavramlar(hızlı-yavaş vb.)
-Kendine güven, başarma duygusu
-Şarkılara eşlik ile dil becerileri, ifade edici dil alanı….
Yine biraz daha düşünsek, yukarıda yazdıklarıma o kadar fazla madde ekleyebiliriz ki. Diğer yazılarımda bunları daha ayrıntılı olarak inceleme fırsatı bulabileceğiz.
Şu anda amacım sadece bir giriş yapmak ve ne yazık ki ihmal edilmiş bir alan hakkında biraz düşünebilmemizi sağlamaktı. Çocukların ellerine çubuk, kaşık vb. nesneler alarak yastıklara tencerelere vurması, bağırarak(aslında yüksek sesle) bizim anlamlandıramadığımız sesler çıkarması, ellerini ya da ayaklarını muntazam bir şekilde ritmik olarak hareket ettirmesi neden bize ritm tuttuğunu yada bir şarkıyı mırıldandığını anlatmaz? Çünkü biz henüz kendimizi gözlemlememiş ve benzer davranışlara sahip olduğumuzun farkına varmamışızdır.